top of page

İçindeki Kahramanı Ortaya Çıkar

  • Yazarın fotoğrafı: İsmail YOLCU
    İsmail YOLCU
  • 15 Mar 2019
  • 3 dakikada okunur


İş hayatına oğluna hediye gelen tulumları sosyal medyada pazarlayarak başlayan Elif Adem, hayatta şansa inanmadığını, insanların başarıyı kendilerinin yakalamaları gerektiğini vurguluyor. Adem, “Aynaya bak kahramanını gör” sloganı ile insanların kendilerindeki potansiyeli ortaya çıkarması gerektiğini belirtiyor. Hayatı ve yaptıklarıyla birçok kadına örnek olan uluslararası bir şirkette yöneticilik yapan Elif Adem ile söyleşi yaptık.

Girişimcilik konusunda birçok ev hanımına örnek olacak bir kadının hikayesi. Ev hanımlığı döneminde sürekli bir arayış içinde olan ve oğluna gelen hediye tulumu ikinci el internet sitesinde satarak ticari hayatına adım atan Elif Adem, hayatta inandıktan sonra başarılamayacak bir şeyin olmadığını vurguluyor. Şu anda 28 ülkede faaliyet gösteren bir şirkette yönetici olan Adem, herkes kendisinin kahramanıdır, kendinizi hafife almayın diye de ekliyor. Hayatı ve anlattıkları ile kadınlara büyük ilham örneği olan girişimci iş kadını Elif Adem ile söyleşi gerçekleştirdik.

-Öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz?

Amasyalıyım, 36 yaşındayım. Ortaokulda itibaren bir yatak firmasının ana bayii, yerel gazete, belediye tiyatrosu gibi çeşitli yerlerde çalışmaya başladım. Üniversitede önce turizm işletmeciliği okudum. Ardından Sahne Sanatları Dramatik Yazarlık Bölümü Özel Yetenek Sınavı’na girdim ve kazandım. Okul bittikten sonra İstanbul’da halk eğitim merkezi ve bazı özel kuruluşlarda yaratıcı drama koçu olarak çalıştım. Oğlum 6 aylıkken radyo sinema ve televizyon bölümünde yüksek lisansa başladım. Eşimin işi sebebiyle 2012 yılında Amerika’ya taşındık. İşime oradan devam ederken 2014 yılında şu an çalıştığım firma aile tanıştım ve iş ortağı oldum. 2015 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptım. Şu an hızla büyüyen bir ekibi organize ediyorum.

-Girişimcilikle nasıl tanıştınız? İlk teklif geldiğinde nasıl hissettiniz?

Aslında sektörle tanışmam şans eseri oldu diyebilirim. Mezun olduktan sonra işsiz kaldığım bir dönem oldu. Anne olmanın getirdiği sorumluluklar da çalışmama engeldi ve ben bu iş için sermaye gerektiğine inanıyordum. Bir gün oğlumun tulumunu internet aracılığı ile ikinci el satış için sosyal medya aracılığı ile paylaştım. Zamanla insanlarla iletişim kurmam gelişti ve çevremde oluştu. Bu şekilde kariyerimdeki büyük sıçrayışın ilk adımı gerçekleşti ve sosyal medya üzerinden bir şirketten ilk teklifi aldım. Herkes gibi ben de Network’e karşı ön yargılıydım. Bu işten para kazanılacağına inanmıyordum.

-Sizi bu sektöre girmeye iten sebepler nelerdi?

Tekstil ticaretiyle uğraşan babam iflas etmişti. Ailemin ekonomik durumu kötü olduğu için hem okuyup hem çalışmak zorunda kaldım. Mali olarak kötü durumdaydık, ailem yeğenime bir araç almak istiyordu, bu işe girersem kısa zamanda ona araba alabileceğim söylendiğinde etkilenmiştim. Onun için işi kabul ettim. Ailemin kaderi benim elimdeydi. Ben de risk alarak arkadaşlarımla işe girdim ve hızlı bir yükseliş yaşadım.

-Bu işe başladığınızda çevrenizden nasıl tepkiler aldınız?

Olumlu düşünenler de oldu, olumsuz düşünenler de. Bazı kesim ticarete girerek risk almamı istemiyordu ve açıkçası bana da güvenmiyordu. Olumlu düşünenler ise desteklediler ve yapabileceğimi söylediler.

-Bu tarz yaklaşımlar sizi nasıl etkiledi?

Aslında her iki düşüncede beni olumlu etkiledi diyebilirim. Çünkü ailem çok büyük destekçim oldu ve bu bana büyük bir motivasyon sağladı. Olumsuz düşünceler de bana hırs kattı diyebilirim, yapamayacağımı düşünenlere en büyük cevabı kariyerimdeki sıçramalarla verdiğimi düşünüyorum.


“İnsanlar hayatlarında şanslarını kendileri yaratmalı”


-Önemli başarılara imza attınız, birçok ödül aldınız. Nasıl bir duygu? Hangi faktörler etkili oldu bu başarıda?

Başarmaktan ziyade ev hanımlarına yol açmak, onların başarılarına ortak olmak benim için daha heyecan verici bir duygu. Kişiliğim gereği şansa inanmayan bir yapıya sahibim. İnsanlar hayatında şanslarını kendileri yaratmalı. Bu yüzden bir işte ne kadar çok emek varsa işin başarıya ulaşması o kadar kolay olabiliyor.

-Başarıyı nasıl tanımlarsınız?

Planlı ve çok çalışmak, asla pes etmemek, olumsuzluklara karşı boyun eğmemek ve her zaman için içinizde bir umut taşımak.

-Şu an hedeflediğiniz yerde misiniz?

Bu işe başlarken amacım öncelikli olarak maddi özgürlüğümü kazanabilmekti, bunu da başardığımı düşünüyorum. Tabii ki işler büyüdükten sonra insanların hedeflerinde de bazı değişiklikler yaşanabiliyor. O yüzden henüz hedeflediğim yerde değilim. Hedefim daha çok ailemin hayatını değiştirmek.

-Girişimcilik konusunda kadınların avantajları-dezavantajları nelerdir?

Kadın olmak her sektörde, her meslekte zordur. Fakat bizim işte ikna etme, ekip kurma konusunda avantajlı olduğunu düşünüyorum.


“İnsanlar kendilerindeki potansiyelin farkına varmalı”


- “Aynaya bak kahramanını gör” sloganının ortaya çıkışı nasıl oldu?

İnsan çok üstün bir varlıktır. Ve maalesef çoğu zaman yapabileceklerinin farkında değildir. Buradan yola çıkarak, asıl kahramanın kendilerinin olduğunu ve yapmaları tek şey aynaya bakarak o kahramanı ortaya çıkarmaları gerektiğini ve böylece başarıya ulaşacaklarını belirtirken aynaya bak kahramanını gör sloganı ortaya çıktı.

-Girişimcilere vereceğiniz tavsiyeler neler olur?

Girişimci olmak farklı bir bakış açısı ve çok çalışmayı ve engelleri aşmayı bilmek gerektirir. Yaptığınız işe kendinizi adamalı, olumsuz düşüncelere karşı daima savaşmalısınız. Aksi takdirde pes etmek en kolay yol. Biz daha çok ekip olarak çalıştığımız için her bir bireyin bütün içinde uyumlu olması çok önemli. Bu şekilde siz başarıya değil başarı size geliyor diyebilirim.

-Boş vakitlerinizde neler yapmaktan hoşlanırsınız?

Boş zamanlarımda gezmeyi çok severim. Kişisel gelişime çok önem veriyorum. Bu yüzden kitap okurum, müzik dinlerim, film izlerim. Tabi ailem de benim için çok önemli, çocuklarımla vakit geçirmek benim için büyük bir keyif.

- Yarın “Dünya kadınlar günü”, buradan kadınlara neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de son zamanlarda yaşanan kadına şiddet, taciz gibi olayların yaşanmamasını diliyorum. Sadece bir güne bağlı kalarak kadınlara değer verilmesini değil her zaman yapılması gerektiğini düşünüyorum. Kadın olmak özeldir. Hayatını, kaderini kimsenin eline teslim etmemelidir. Kadınlar kendi ayakları üzerinde durabilmelidir.


 
 
 

Comments


  • b-facebook
  • Twitter Round
  • Instagram Black Round
bottom of page