Anadolu Üniversitesi'nden Dev Proje
- İsmail YOLCU
- 15 Mar 2019
- 3 dakikada okunur

Ulusal Raylı Sistemler ve Test Merkezi “URAYSİM” projesi hakkında Anadolu Üniversitesi proje yürütücüsü Prof. Dr. Ömer Mete Koçkar ile proje hakkında konuştuk.
Ömer Mete Koçkar Eskişehir’in Alpu ilçesine yapılması planlanan proje ile ilgili olarak; ortaya çıkış sürecinden, ülkemize getireceği yeniliklerden, hedeflerden, öneminden ve neden böyle bir proje ihtiyaç duyulduğundan bahsetti.
Uraysim projesi, demiryolu araçlarının testlerinin yapılabilmesi ve sertifikasyonu açısından yurtdışı bağımlılığına son verecek bir merkezdir. Demiryollarındaki tüm çeken ve çekilen araçların test ve sertifikasyon işlemleri yapılacak ve bu sayede önemli bir görev üstlenerek, çevre ülkelere de hizmet verebilecektir. Merkezde, trenlerin 400 km hızla test edilebileceği 50 km’lik test yolu, içinde statik ve dinamik testlerin yapılacağı cihazlar ve makinaların bulunacağı atölyeler, araştırma ve eğitim binaları, konaklama yerleri yer alacak. URAYSİM bünyesinde ileri teknoloji ürünlerin üretilmesine zemin hazırlayacak bir de Ar-Ge Merkezi bulunacak. Merkez toplam 700 dönüm üzerine kurulacak.
2-Projenin ortaya çıkış süreci hakkında bilgi verir misiniz?
Başbakanlık, DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) tarafından Mart 2011’de yapılan tematik araştırma merkezleri proje çağrısı doğrultusunda; Anadolu Üniversitesi tarafından TÜLOMSAŞ’ın katkılarıyla “Ulusal Raylı Sistemler Mükemmeliyet Merkezi” projesi ilk şekliyle DPT’ye sunulmuştur. Projenin ön kabulünün ardından yapılan çalıştaylar sonucunda sektör bilgi paylaşımları sonucunda yeniden gözden geçirilen ve oluşturulan Revize Proje DPT Müsteşarlığı’na Haziran 2011’de “Raylı Sistemler Araştırma Merkezi Projesi” olarak sunulmuş ve Ocak 2012’de DPT tarafından onaylanmıştır. Proje bütçesi tümü üniversite tarafından finanse edilerek, yaklaşık 241 milyon TL olarak belirlenmiştir. Bu süreç içerisinde Ulaştırma Bakanlığı ile Ekim 2011 protokol gerçekleştirilmiştir. Protokol ile, gerek projenin oluşturulması süresince Ulaştırma , Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın tam desteği alınmıştır.
3-Projenin ülkemize getireceği yenilikler ve fırsatlar nelerdir?
Bu yeni oluşumla birlikte ülkemizde; öncelikle TCDD ve hafif raylı sistemleri kullanan kentlerimizin artan ihtiyaçları karşılanacak ve gerek demiryolu taşıtları gerekse de çeşitli bileşenler ihraç edilebilecektir. Bu yeni oluşum, başarıldığında etkin bir demiryolu yan sanayisini ve artan istihdamı da birlikte sürükleyecektir. Teknolojik olarak çağı yakalamış, güçlü, güvenilir bir demiryolu endüstrisi ülkemizin sürdürülebilir büyümesine, dışa bağımlılığına azalmasına, kaynakların etkin kullanımına önemli katkılar sağlayacaktır.
“Türkiye’de Demiryolu Araçlarının Test ve Sertifikasyon İşlemlerinin Yapıldığı Kurum Yoktur”
4-Bu projeye niçin ihtiyaç duyulmuştur?
Ülkemizde demiryolları sektörü ile ilgili güncel uygulamaların, gelişmelerin, araştırmaların ve düzenlemelerin takip edildiği, projelerin gerçekleştirildiği, üretilen araçların ve bileşenlerin testlerinin ve sertifikasyon işlemlerinin yapıldığı ve sektörün gerektirdiği insan kaynaklarına yönelik eğitimlerin verildiği bir kurum/kuruluş ya da merkez bulunmamaktadır. TCDD bünyesinde DATEM (Demiryolu Araştırma ve Teknoloji Merkezi) çalışmalarını yürütmektedir. Bu durum, mevcut demiryolu taşıtları üretim ve bakım tesislerinin şu anki yapılarının uluslararası rekabet gücüne sahip olmadıklarını, salt TCDD’nin ihtiyaçlarını bile karşılamaktan uzak olduğunu göstermektedir. Bu tesislerin çağın teknolojik düzeyine ulaşacak şekilde yeniden yapılanmaları ve bu şekilde rekabet güçlerini arttırarak gün geçtikçe artan talebi karşılayabilecek duruma gelmeleri gerekmektedir. Bu gerekçelerden dolayı bu projeye ihtiyaç duyulmuştur.
5-Proje ile neler amaçlanmıştır?
Ar-Ge faaliyetleri yürütmek, Ar-Ge çıktılarını ürün haline getirmek ve patentlenmek, mevcut sistemlerin modernizasyonları, testleri ve uluslararası standartlarda sertifikalandırılmalarına yönelik bir Araştırma ve Test Merkezinin kurulması amaçlanmıştır. Merkezin çalışma alanları, burada sayılanlarla sınırlı kalmamak üzere, yüksek ömürlü ray ve tekerlek teknolojilerinin geliştirilmesi, çevreye saygılı malzeme ve ekipmanların geliştirilerek üretimde uygulanması, sektörün talepleriyle gerçekleştirilen özgün tasarımlara patent almak, araştırmacıları yetiştirmek de bulunmaktadır. Ayrıca: etkin bir üniversite-merkez-sanayi üçgeninde sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlarda: Ar-Ge çalışmalarını yapabilmesi için gerekli malzeme, donanım, bilgi ve araştırmacı insan gücü sağlanarak sanayinin kendi araştırmacılarının da eğitimleri gerçekleştirmesi sayılabilir. Türkiye’de demiryolları ana ve yan sanayisinin mevcut üretim çıktıları kalite bakımından en üst düzeyde olmasına karşın uluslararası tanınmışlığın sağlanamaması ülkemizi bu ürünlerin ihracatında zorluklar altında bırakmakta ve ülkemiz zorunlu olarak ithalat ile bir pazar konumuna gelmektedir. Raylı Sistemler Araştırma ve Test Merkezi, (URAYSİM) ülkemiz üreticilerinin son ürünlerinin uluslararası farkındalığını arttırmak için önemli bir adım ve başlangıç olacaktır.
Comments